İnsancıl’ın Haziran 2013 sayısı çıktı

1             Mustafa Göksoy – Memleketim (Şiir)

 

2             Ester Ruben – Kapitalist Modern Yaşamda İnsanlığın Krizi : Fransız Telekom İntiharları

Bu çalışma, Fransız Telekom şirketinde çalışanların intiharlarından hareketle küresel kapitalist sistemin insan psikolojisini nasıl etkilediği konusunu tartışmaktadır. Bu doğrultuda ilk bölümde Fransız Telekom şirketinde yaşanan intihar olayları ele alınacaktır. İkinci bölümde kapitalist sistemin günümüzde geldiği noktanın insanlarda hangi duyguları ön plana çıkardığı tartışılacaktır. Kaygı, bencillik, güvensizlik, hırs, öfke ve huzursuzluk duyguları bu bölümün alt başlıklarını oluşturacaktır. Üçüncü bölümde statü ve başarının nasıl modern yaşamın ilahları haline getirildiği ve bunun insanda yarattığı yıkım irdelenecektir. Dördüncü bölümde ise tüm bunların ruhsal hastalıklara nasıl yol açtığı sorusuna cevap aranacaktır.

 

13           Berrin Taş – Geleceğe Özlem (Şiir)

 

14           Salih Sıtkı Gör – Ben Kimim

2 Eylül 1934 Elazığ doğumluyum. Ama anamın dediğine göre doğum yılım 1936. Çünkü benden büyük iki kardeşim, Rıdvan ile Gülay, benden önce ölmüşler ve benim doğum günüm de o nedenle nüfusa biraz büyük yazılmışmış. O benden önce zamansız ölen kardeşlerim yüzünden anam bana çok iyi bakardı ve bir dediğimi iki etmezdi. Gerçi şımarık falan değildim ama çoğu kez yemek beğenmezdim ve anam bana ne istiyorsam o yemeği yapardı.

 

16           Ebru Tutu – Mimoza kokulu, bahar renkli o sokak (Şiir)

 

17           Tuncay Özdemiroğlu – Gerçekçiliğe Katkı / Davidov’un İzinde Özgürlük ve Yabancılaşmaya Gerçekçi Bakış

Davidov, özgürlük ve yabancılaşma konusundaki incelemesine bir masal ile giriş yapıyor: Uyuyan bir adamın ağzından içeri bir yılan girer ve midesine yerleşir. Yılan adamı yönetmeye başlar. Buyruklarını yerine getirmezse adama eziyet etmektedir. Adam yılanın tüm isteklerini yerine getirmeye başlar. Artık yılanın kölesi olmuştur. O artık kendisi değildir. Uzun bir zaman sonra bir gün yılan yine adam uyurken çıkıp gider. Yılanın gitmiş olduğunu gören adamın içini önce büyük bir sevinç kaplar. Ancak hemen sonra anlar ki artık ne yapmak istediğini bilmemektedir. Yılanın egemenliği altında geçen uzun zaman içinde isteklerini, iradesini yılana bağımlı kılmaya alışmıştır. Kendi başına hareket edebilme yeteneğini yitirmiştir. Özgürlüğün yerini boşluk almıştır.

 

21           Rana Ulaş – Gerçekçiliğe Katkı / Ahmet Altan’ın “Son Oyun”u Umarım Son “Oyun”dur

Eğer “Son Oyun” üzerine tartışacağımız bu yazıda, yukarıdaki alıntıların konuyla ne ilgisi var diye düşünüyorsanız, hemen açıklayayım; bir romanı incelerken öncelikle nereden bakacağımıza karar vermeliyiz. Ben de “Son Oyun”a gerçekçi bir gözle ve gerçekçiliğe uygun olup olmadığına bakarak başlayacağım.

Neden gerçekçilik?

 

25           Nazım Hikmet Şiiri (İnceleme) – Çarşamba Şiir Kümesi

Çarşamba şiir kümesinde Nazım Hikmet’in şiirleri irdeleniyor. Bu çalışma süreciyle Nazım Hikmet’in şiirimize katkısını şiirleriyle gösterebilmeyi amaçladık. Berrin Taş yönetimindeki kümede Baha Çıtakoğlu, Burcu Turan, Burcu Metin, Mehmet Aslan, Nazlı Özgül, Neriman Çelik, Nurşen Aydoğan, Türkan Aydın’ın katılımıyla çalışmalar gerçekleştirildi.

 Bu sayıdaki yazımız Burcu Korucu’dan. Nazım Hikmet’in yayınlanmamış ilk şiirleri.

28           Cengiz Bektaş – Günlüklerim (Şiir)

 

29           Tülin Tankut – Boğazdaki Mutlu Çocuk Kuzguncuk

Heyemola Yayınları, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Projesi’ne, İstanbul’un kırk semtinin kırk farklı edebiyatçı tarafından kaleme alınan “İstanbulum Dizisi” ile katkıda bulunmuştu.

Dizide Gülsüm Cengiz’in “Boğazdaki Mutlu Çocuk Kuzguncuk” adlı yapıtı da yer alıyor. Özellikle gündemimizden hiç düşmeyen “kentsel dönüşüm” ve “çokkültürlülük” olgularına yaklaşımı ile dikkat çeken kitap, 2012’de Rusçaya çevrilmiş.

 

32           Asım Öztürk – Yazarın Kendini Gerçekleştirdiği Yerdir Şiir

Çok değişik tanımlamalar yapılsa da şiirin kendisine yönelik tüm tanımlamalar hep biraz eksik kalmıştır. Her şiir yazanın kendi algılamasına ve şiiri yaşamasına yönelik bu tanımlamalarda ne yazık ki bir bütünsellik sağlanamamıştır. Bu konuda bile ortak bir değerlendirmeye varılamamanın temelinde şiirin hiç bir kalıba, hiç bir tanıma sığmazlığı yatmaktadır.

 

34           Hasret Yeşilbaş – Ezberbozumu (Şiir)

 

35           Hasan Akarsu – “İlhan Abi”ye Armağan Kitap

Gazeteci, yazar Miyase İlknur, İlhan Selçuk’un anısına kapsamlı bir armağan kitap hazırladı: “İlhan Abi”. 15 bölümden oluşan kitapta, İlhan Selçuk’un tüm yönleriyle tanıtıldığına tanık oluyoruz.

İlhan Selçuk’un babası Kasım Bey, Girit’in Katanya bölgesindendir. Muğla’ya göç eden ailede İlhan, ilkokulu Aydın’da, ortaokulu Silifke’de, Sivas, Yıldızeli’nde okur. Babası jandarmada görevlidir. Annesi Hikmet Hanım kültürlü olup Fransızca ve Türkçe notlar tutar. İlhan’ın söylev çekmeye ilgisi ilkokul yıllarında başlar. Dünya klasikleriyle erken tanışır. Adana’da okuduğu yıllarda Arif Nihat Asya, Sami Göksu, okul arkadaşı Yaşar Kemal, Arif ve Abidin Dino’larla yakınlığı olur.

 

38           Cafer Yıldırım – Soru (Şiir)

 

39           Mustafa Tabak – Çehov’un İzinde / Vodvil (Öykü İrdelemesi)

Vodvil, Çehov’un bu öyküsünün ismi olduğu gibi, başlangıç noktasıdır da; ama öyküde anlatılan vodvil, okunmasından sonra yaşananlarla, Çehov’un öyküsünü bir vodvil durumuna getirir.

 

41           Lütfiye Aydın – Ardakalan (Öykü)

Yemekler dökülmesin diye dikkatle açıyorum sokak kapısını; ayağımla iterek içeri giriyor, aynı biçimde kapatıyorum. Tozlu bir sessizlik çarpıyor yüzüme; annem uyuyor olmalı. Hemen soldaki mutfağın tezgahına biraz da gürültüyle bırakıyorum tepsiyi.

 

46           Türkan Aydın – Bir Gün (Öykü)

Ali, bütün gün çalışmış olmanın yorgunluğuyla, fabrikanın gürültüsünü omuzlarında duyumsadığı an, çalıştığı fabrikadaki mesaisi dolmuştu. Üzerindekileri değiştirmek için yukarı kata çıkarken şefiyle karşılaştı. Birbirlerine bakıp geçtiler. Ali kendi kendine şunları söyledi.

 

48           Ebru Gonca Barut İnsanca (Karikatür)

 

49           Yener Orkunoğlu – Hegel Felsefesinde Yöntem ve Sistem Sorunsalı – III

Burada önemli bir soruna dikkat çekmekle yetiniyorum. Kimi düşünürler örneğin Georg Lukacs ilk döneminde, 1923’te, Hegel’in diyalektiği doğadan değil, toplumsal gelişmelerden, özellikle Fransız Devrimi’nin deneylerinden çıkardığını iddia etmiştir. Görüldüğü gibi Politzer diyalektiğin kaynağını doğa bilimlerine dayandırırken, Lukacs, ilk döneminde (1923) diyalektiğin toplumsal gelişmelerden türetildiği görüşündeydi. Bu anlamda doğadaki diyalektik ile toplumdaki diyalektik arasındaki benzerlik ve farklılıklar meselesi önemli bir sorunsal olarak devam etmektedir. Politzer ayrıca diyalektiği pedagojik açıdan da sorun yapmıştır.

 

59           Nusret Karaca – Edebiyatın Gülümseyen Yüzü : Mehmet Başaran

Sana bir kitap armağan edeceğim Nusret Karaca, ancak üzerini sen yaz “…Bu ne güven” diyorum kendi kendime. “O zaman Haliç’in çocuğuna, Nusret Karaca’ya…” diyorum. O gülümsüyor. Ben de Mehmet Başaran’ın “Dilim Dilim Anadilim” adlı yeni kitabının ilk sayfasına bu notu düşüyorum. İmzalıyor ancak eklemeler yaparak. Okuyunca “Ben bu övgüyü hak ettim mi?” diye soruyorum kendi kendime, öylesine bir mutluluk anı…

 

61           Ersin Aydın – Deniz Feneri (Şiir)

 

62           Cengiz Gündoğdu – Yıldız Güncesi

16 Nisan Salı

Biliyorum, Türkiye’de buna üzülmeyenler, dahası sevinenler var. Bunlar susuyor. Bir de orta yolcular var. “Evet, Fazıl Say müzikte bir deha” diye başlıyor orta yolcu. Sonra sürdürüyor, dinsel değerleri aşağılamış Fazıl Say.

Ben kendimi bildim bileli bu aşağılama gündemdedir Türkiye’de. Fazıl Say n’apmış. Dinsel değerleri öznel amaçları için kullananları eleştirmiş…2013_06_kapak