İnsancıl Nisan 2016 Sayısından
1 Berrin Taş – Ağla Türkiyem (Şiir)
2 Betül Çotuksöken – Felsefenin Gör Dediği: Kültürlerarası Diyalogun Geliştirilmesinin Aracı Olarak Avrupa Birliği Eğitim ve Kültür Programları Üzerinde Düşünmek
Çokuluslu, çokkültürlü, çokdilli bir Avrupa gerçeğinin farklı yönlerden ele alınarak ortak bir gelecek yaratılması ülküsü, yalnızca Avrupa coğrafyasında yasayanlar için değil, tüm dünya için büyük bir önem taşımaktadır. Sözcüğün temel anlamı dikkate alınmadığı ya da unutulduğu takdirde, diyalog kurmanın çok farklı yollarının olduğu düşünülebilir. Oysa sözcüğün/terimin temel kullanım bağlamı yakalandığında, “akla göre”, “aklı dikkate alarak” düşünmenin ne denli önemli olduğu ortaya çıkmaktadır.
6 Berrin Taş – Kadın Duyarlığı mı Epistemik Özne Olmak mı
Dile getirilen sorunlar ülkemizde kadının içine itildiği durumu gösteriyor. Evet söylenenlerin hepsi doğru. Kadınlar katlediliyor. Toplumsal yaşayıştan dışlanıyor, eve kapatılmak isteniyor. Dil konusunda da aynı sorun. Aşağılayıcı sözcüklerle birine öfkeli yanıtlar verilecekse dil kadın için kullanılan sövgü diline dönüşüyor. Kadın aracılığıyla karşısındaki kişiye ayar veriliyor. Kurşun birdenbire “kahpe kurşun” oluyor.
8 F. Nurten Ergen – Kadınlar Saklar (Şiir)
9 Berrin Taş – Hep Yolda
1 Şubat 2016
Şu durum kabullenilmeli. Genç kız yaşananları tecavüz kabul edip yaşamına son verdiyse orada egemen erkek bakışın yarattığı sorunlar vardır. Tecavüz eden, genç kızın duygularına değer vermemiştir. Gönüllü bir ilişki olsaydı genç kız bu durumu öğretmenlerine, arkadaşlarına anlatmazdı. Genç kızın yardım çığlığını kimse duymadı. Büyük bir olasılıkla kendini köşeye sıkışmış duyumsadı. Okuldaki öğretmenlerin ailene anlat yoksa biz söyleriz baskısı da durumu daha kötü bir yere götürdü.
14 Deniz Saraç – Yasar Nezihe Bükülmez Edebiyatımızın İlk Sosyalist İşçi Kadın Şairi
Şiir yazmaya başladı diyeceğim ama, okuma yazma bilmediği için, Yaşar Nezihe söylüyor, bir
arkadaşı da yazıyordu. Bir gün arkadaşı yazmayı reddedince, kendi isteğiyle okula gider ve “Ben
öksüzüm hoca efendi, beni okutunuz”, der. Hoca, adını “kendi gelen” koyar.
19 Mehmet Rayman – Ulucanlar (Şiir)
20 Bünyamin Durali – Taylan Kara’dan Tehlike Habercisi Bir Kitap Daha: Vasat Edebiyatı 101
Taylan Kara adına Varlık, Kitaplık vbg. edebiyat nomenklaturasının köşebaşlarını tutmuş dergilerde rastlayamazsınız. Onun yolu, yürüyüşü, Ece Ayhan’ın adlandırmasıyla “sosyal bürokrat” sanat-edebiyat çevrelerinin hiçbiriyle kesinkes kesişmez. Geniş kesimlerce “sol”, “ilerici” diye bilinen, bana göre ise “sosyal faşist” diye kodlanması gereken o çevreler, Taylan Kara’nın ilgi çemberine, ancak ve ancak, kökten karşı-devrimci, kişiliksiz, asalak, süflî ve kitsch kimliklerinin radikal düzlemde eleştirileri temelinde girebilir.
27 Mustafa Göksoy – Cerattepe İnsanım (Şiir)
28 B. Sadık Albayrak – Tonguç’un Eğitbilimsel Destanı
“Çok çok gözlerini öperim”; Tonguç’un mektupları böyle bitiyor. Köy Enstitülerinin kurucusu İsmail Hakkı Tonguç, 1930’larda, yüzde sekseni köylerde yasayan bir toplumda aklın ışığını yayacak bir yol bulmaya çalışıyor. Oğlu Engin Tonguç’un derleyerek 1976 yılında ilk baskısını yaptığı “Mektuplarla Köy Enstitüsü Yılları (1936-1946)” (Güldikeni Yayınları, 3. Basım, 1999, Ankara) İsmail Hakkı Tonguç’un karşılaştığı engelleri nasıl yılmadan aştığını, eğitimle, toplum ve insanla, yaratmaya çalıştığı Köy Enstitüleriyle ilgili düşüncelerini, günün sıcaklığı içinde ortaya koyuyor.
31 Rasim Demirtaş – Cemre Düştü Toprağa (Şiir)
32 Yusuf Çotuksöken – Dürüst/Olmak ve Dürüstlük Üzerine
İnsanlığın bizden, insanoğlundan beklediği birinci özellik, dürüst olmamızdır. Bizim de değişik düzeylerde (arkadaşlık, iş, ortaklık, dernek üyeliği, evlilik vd) ilişki kurmak istediğimiz ya da kurduğumuz her kişide aradığımız özelliklerin başında dürüstlük gelir; o kadar ki “Dürüst olsun yeter bana!” diye de pekiştiririz beklentimizi.
34 H. Nur – An-Karadakiler İçin… (Şiir)
35 Asım Öztürk – Başka Bir Dile Geçişin Kapısıdır Şiir
Okuduklarımızı beğenmek ya da beğenmemek duygularını taşırken bu duygu ve düşüncelerin nasıl oluştuğu üzerinde pek durmayız. Yaşadıklarımızın kendiliğinden birer beğeni ya da beğenmeme odağına oturduğunu sanırız. Oysa yaşadıklarımızın derinliklerinde biriken bu olumlu ya da olumsuzluk belirtileri birçok nedenle birer yargı bütünselliği taşır.
38 Hasan Çapik – Doğal Şiirdir Çocuklar (Şiir)
39 İsmail Delihasan – Hepimizden Biraz
Neye düşmansınız diye sorsam, çeşitli yanıtlar verirsiniz. Örneğin yalanı sevmem dersiniz. Sevgisiz şeyler biraz da düşman olduğumuz şeylerdir. Düşman olmak; güzel bir davranış ve düşünce değildir. İnsanlar düşman olmakla, ilkçağlardan beri sadece acı kazandılar. Düşmanlığın kavganın başlangıcı olduğunu biliriz. Negatifliğimiz olan düşmanlık, insancıl değerler dışına çıkmamıza neden olur; insanı insanlıktan çıkarır. Hiçbir şeye düşman olmamanızda yetmez. Düşmanlığa düşman olmalısınız.
42 Sibel Özbudun-Temel Demirer – Recep’in Türkü(/Şiir)leri
Ne demişti şair? Anımsayıp/anımsatalım; “Şiir çıkmazdadır Bütün şiir yazanlara, edebiyat yazanlara hatırlatmak gerekir: Şiir çıkmazdadır. Çünkü insan çıkmazdadır, sorunlar çıkmazdadır, toplum değişiyor, insan değişiyor, insanın yeri değişiyor, insanın ilişkileri ve sorunları değişiyor…
1930’un eksik idealizmi 1940 realizmi ve 1950’nin hastalıklı romantizmi ile bugünün insanın betimlemek mümkün değil.
Çünkü insan çıkmazda. Ama bütün sorun bir çıkmazın bilincine varmakta Şirin çıkmazda olmadığını düşünenlerden yana değiliz…”
44 Recep Çitikbel – Güne Uyanırken (Şiir)
45 Zeynep Alpaslan – Suat Taşer (1919-1982)
İstanbul’da doğdu. (1919) Ortaöğrenimi Vefa Lisesi’nin ikinci sınıfından ayrılarak geçtiği Ankara Devlet Konservatuvarı’nda tamamladı. Yüksek Tiyatro Bölümü’nü 1945’te bitirdi. Aynı yıl Devlet Tiyatrolarına girdi. Burada uzun yıllar oyunculuğun yanı sıra yönetmenlik. Ankara Radyosunda da spikerlik yaptı.
48 Bize Gelenler
49 Rahime Henden – Artvinli Ol (Şiir)
50 Fehim Yurdal – Yeni Bir Yaşam (Öykü)
Alacakaranlıkta saatlerdir araç sürüyordu. Bir süredir uyku gözlerine dolmuştu. Göz kapaklarını güçlükle açık tutuyordu. Sabah olmadan köprüyü geçmeliyim dedi kendi kendine. Eğer saat yediyi
geçerse, köprü kamyonlara saat ona kadar kapanacak, üstüne bir de İstanbul trafiğine yakalanacaktı. Bu da en az yarım gün malı geç teslim etmesi demekti. Pencereyi biraz araladı. Serin hava yüzüne çarpınca kendine geldi. Radyodan neşeli Ankara türküleri çalan kanalı buldu. Sevdiği türkü çalıyordu. Sesi açtı. Türküye eşlik etmeye başladı.
53 Nusret Karaca – “Yazmaya Ara Verdiğimden Bahsetmeyin”
Türk edebiyatına elli bir eser kazandırmış bir denemeci Salah Birsel. Roman ve şiirler yazmış, günlükler tutmuş, çeviriler yapmış. Kısacası o bir usta.
56 Cengiz Gündoğdu – Yıldız Güncesi
4 Şubat Perşembe
Cumhuriyet’in yönetimi Mustafa Balbay’ı kovmuş… Cumhuriyet’i okumayı bırakmıştım ya. Ne kadar doğru bir karar vermişim.
Yıllarını Cumhuriyet’e vermiş… aydınlanmacı Balbay’ı kovacaksın… yine de ben Cumhuriyet okumayı sürdüreceğim öyle mi.
Bilim ve Teknik ekini de kaldırmışlar duyduğuma göre…
Değer yitiminin tipik bir örneği bu. Değer yitimine uğrayan kişiler son derece acımasız olurlar.