1 Berrin Taş – Van’da -14’te (Şiir)
2 Çetin Veysal – Adalet Sorunu
Bu kavram ya da olgu, eskiden beri insan yaşamının temel soruşturmalarından olmuş, olmaya devam edecek görünmektedir. İnsan yaşamının temel soruşturmalarından olmasının nedeni; insanın insan olmasından, yani insanın söz konusu kavramı düşünmeye başladığından beridir, hayatın belirleyici sorunu olarak insanların karşılarına dikilmesindendir. İnsanlar, bu olgu, durum, süreç, sorun ya da kavramı, somut durum ve koşullara uygun olarak çözümleye çabalamış olmalarına karşın doyurucu bir yanıt verememişlerdir.
4 M. Utku Şentürk – Sitem / Kaçamak (Şiir)
5 Yusuf Çotuksöken – Ben Kimim?
Ben, Türkiyeli bir Türküm. 20 Nisan 1947’de Eskişehir’de bir işçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelmişim. 8 kişilik kalabalık bir aileydik. (Bulgaristan’dan gelmişler Türkiye’ye, 1929’da, dedem Mustafa, babaannem Emine ve babam Hasan. Anlaşılan “evladı fatihan”dan bizimkiler.) Dedem Eskişehir’de celeplik ve faytonculuk yaparmış, hayal meyal anımsıyorum faytonunu, ama özellikle kurban bayramı yaklaşınca bahçedeki ahıra kurbanlık koçların getirildiği hâlâ gözümün önünde, yanlarına gidip okşar severmişim onları.
10 Ebru Gonca Barut – İnsanca (Karikatür)
11 Sinem Er – Babama (Şiir)
12 Hüseyin Şahin – Gerçekçiliğe Katkı: Oktay Arayıcı
1936’da Rize’de doğan Oktay Arayıcı, ilk geleneksel tiyatroyla ilkokul üçüncü sınıfta karşılaşır. Sonraları bu tanışıklık Karagöz oyununu oynatmaya kadar gider. Ortaokulda İsmail Hakkı Baltacıoğlu’nun ‘İnsan Sarrafı’ oyunundaki başrolüyle sahneye çıkar. Lise yıllarında hem kültürel hem de sportif etkinlikler yer alır. 1954 yılında arkadaşlarıyla çıkardıkları ‘Bomba’ adlı haftalık mizah dergisinin yayın hayatına mahkemece son verilir.
16 Bedriye Korkankorkmaz – Toprak Gibi Ölmeyeceğim (Şiir)
17 Berrin Taş – Hep Yolda
5 Aralık 2013
Öznellik hastalığı yaygın bir sorun. Bu durumu yorumlayabilmek için toplumumuzun sanatçıya değer vermediğini hesaba katmak gerekir. Bu nedenle yazarlarımız, şairlerimiz, öykücülerimiz hep kendini anlatmak derdindedir. Bir türlü kendini anlaşılmış duyumsayamadığı için ne kadar çok konuşursa o kadar rahat eder. Konuşsun elbette, neden susacakmış. Demek istediğim o değil. Kendini anlatma bitmeden başka konulara geçilemiyor. Sorun burda.
22 Peyman Babil – Çağrı (Şiir)
23 Öner Yağcı – Savaş ve Aydın
Savaş, tarih boyunca her zaman geçerli olmuş, tarihin egemeni olmuş bir kurumdur. Her egemenliğe olduğu gibi savaşın egemenliğine son vermek de dünyanın yaşanılası olmasını isteyen, onu ödünç aldığı çocuklarına kirletmeden, yozlaştırmadan geri vermek duyarlılığını ve bilincini taşıyan her insanın olmazsa olmaz görevidir. Bir “yok etme aracı” olan savaş, komutla adam öldürmektir ve aslında insan vicdanının kabul etmeyeceği iğrenç bir cinayettir.
27 Selma Yılmaz – Öksüz Bir Akşam / Sarı Fotoğraflar (Şiir)
28 Yusuf Nazım – Sinemanın Büyüsünde Bir Çığlık
Tuncel Kurtiz’i kaybettik. Türkiye sinemasının yeri doldurulamaz bir devi daha sahnelerden ayrıldı. Yılmaz Güney’in ülkemize ve dünyaya kazandırdığı sinema ustası, onun yakın dostu, arkadaşı, yoldaşı; Tuncel Kurtiz yok artık!.. Dünya sinemasının önemli figürlerinden, ülkemiz sinema ve tiyatro sanatının büyük oyuncusu, yönetmeni, yapımcı ve senaristi; benzersiz bir rol ustası, gök gürler gibi sesiyle bir şiir serüvencisi Tuncel Kurtiz’i kaybettik…
32 Hayrettin Geçkin – Şiir Adam
Uşak’ta yaşayan Keyif Sanat Kahvesi işletmecisi Talat İçöz’den söz ediyorum. Uşak’a hiç gitmedim aslını sorarsanız, Talat İçöz’ü de hiç görmedim. Ama ondan söz ediyorum işte, o şiir adamdan… Yüksek tansiyon sonucu beyin kanaması geçirip hastaneye kaldırıldığını öğrenince müthiş acı duydum, sarsıldım adeta. Hâlâ yoğun bakımdaymış! Umarım tez vakitte eski sağlığına kavuşur. Şiir ona güç versin.
34 Cumali Karataş – Berlin’de Bir Akşam (Şiir)
35 İnsancıl’a Mektup
37 Rabia Deveci – Dur (Şiir)
38 Aylin Yıldız – Eastbourne Kentine İlişkin İzlenimlerim – 3
Bugün 1 Mayıs. Sabaha erken uyandım. Her yıl İstanbul’da katıldığım 1 Mayıs kutlamalarına bu gün Londra’da katılacaktım. Ayrı bir kentin sloganlarını duyacaktım, yürüyüşüne eşlik edecektim. Değişik bir kültürün güne katacağı anlamları, bakış açılarını görecektim. İşte bu yüzden heyecanlıydım. Mayıs sabahı yağmurla birlikte ağardı. Önceki güneşli günden, mavi gökyüzünden iz yoktu. Bu durum hoşuma gitmedi. Yağmuru severim elbette ancak bugün az yağarsa mutlu olacaktım, çünkü uzun bir yürüyüş bekliyordu beni. Kahvaltımı ev sahibim Cathy’le yaptım. 1 Mayıs’a katılacağımdan ötürü kaygılıydı. Cathy de ev arkadaşlarım da iyi bir gün geçirmem dileğinde bulundular.
42 Recep Çitikbel – Cılavuz Öğretmen Okulu (Öykü)
Onbeş tatil olmuştu. O yıl çok da kar yağmıştı. Serhat ilkokul üçüncü sınıfa gidiyordu, sekiz yaşındaydı o zaman. Varlık içinde yoksulluğu yaşadığı durumlardan geçiyorlardı. Okulda başarılı bir öğrenci ayılırdı ama derslerine çalışamıyor, çalışmak istese de içinde bulundukları durumun ağırlığı üstüne çöküyordu, bocalıyordu.
45 Mehmet Ercan – Gerek (Şiir)
46 Güçlü Ateşoğlu-Mehmet Şiray – Aydınlanma, Din, Estetik ve Dil Felsefesi Üzerine Ömer Naci Soykan ile Bir Söyleşi
54 Atila Oğuz – Süryanibsorino (Şiir)
55 Cengiz Gündoğdu – Yıldız Güncesi
7 Kasım
Sonra dönüş. Gazeteler… Siyasal erke, Ali Bayramoğlu’ndan, Nazlı Ilıcak’tan, Mehmet Barlas’tan bile eleştiri. Şaşırmışlar. Şunu mu bekliyorlardı, “Kimi kentlerde üniversiteli gençlerin, kızlı erkekli aynı evde kalmaları kimilerini rahatsız etmiş. Bu rahatsızlığı doğru bulmuyorum. Hiç kimsenin yaşam biçimine karışamayız. Halkımız buna alışmalıdır.” Bunu mu diyecekti. Beklenen bu muydu.
Hep söylüyorum bu halkın büyük çoğunluğu tutucudur. Anadolunun birçok kentinde üniversite açıldı. Üniversiteli gençlerin yaşam biçimi tutucu halkı rahatsız etti.